Sunday, 19 November 2023

Unyielding Resolve: Volunteers Sacrificing Lives for Humanitarian Aid in Palestine

 

 

19 November 

Kampala, Uganda


Introduction

A remarkable collection of people has evolved in the turbulent Palestinian territories, motivated by an unwavering dedication to helping and supporting those in need. These selfless volunteers, who commit their life to aid work, are trying to lessen the pain of those whose lives are impacted by the ongoing conflict in Palestine.

The Humanitarian Imperative

The need for humanitarian aid has never been greater in light of the ongoing difficulties brought on by the Israeli-Palestinian conflict. Local volunteers understand how critical it is to provide food, shelter, medical care, and educational materials to alleviate the everyday struggles Palestinian citizens confront. Their unselfish commitment is proof that people suffering from the effects of conflict may have their lives positively changed by group efforts.

Empathy in Action

These international and local volunteers are driven by a deep feeling of empathy and put out great effort to support communities who are struggling with the harsh reality of the conflict. Their deeds cut across national and international lines, highlighting the universality of compassion and the collective obligation of the international community to relieve human suffering.

Facing Risks Head-On

The humanitarian volunteers in Palestine knowingly face risks to deliver aid in areas where assistance is often desperately needed. Whether navigating conflict zones, providing medical care under challenging conditions, or rebuilding infrastructure amid the threat of violence, these individuals courageously confront the perils inherent in their mission. Their sacrifices underline the urgency of addressing the root causes of the conflict to create a safer environment for both aid workers and the communities they serve.

International Solidarity

The volunteers sacrificing their lives for humanitarian aid in Palestine are not isolated actors; they are part of a broader international network committed to promoting peace, justice, and human dignity. By garnering global support and raising awareness, these individuals amplify the urgency of addressing the humanitarian crisis in Palestine and contribute to a growing movement advocating for a just and lasting resolution to the conflict.


In conclusion, the volunteers sacrificing their lives for humanitarian aid in Palestine embody an unyielding resolve to alleviate the suffering of communities caught in the crossfire of conflict. Their actions, driven by empathy and a commitment to universal values, transcend political divides. As they face risks head-on and build bridges of understanding, these volunteers serve as beacons of hope, underscoring the urgent need for a collective, global effort to address the root causes of the conflict and pave the way for a more compassionate and just future in the region.

Wednesday, 1 November 2023

Islam Dünyasında Kudüs'ün Önemi ve Anlamı

 

 

Kudüs Müslümanlar için önemli bir yerdir, Peygamberimiz (sav)'e Kabe'ye namaz kılma emri verilmeden önce Müslümanların kıblesini belirleyen 3 mübarek mescidden biri olan Mescid-i Aksa bulunmaktadır. Kudüs için mücadele eden Filistinli Müslümanlar, sadece sömürgeciliğe karşı mücadele etmiyor, vatanseverlik ya da maddi hedef aramıyor, ilkeleri, inançları ve Müslümanlar için kutsal olan Kutsal Şehir sevgisi uğruna canlarını feda ediyorlar. Müslümanlar Allah'ın gönderdiği tüm Peygamberlere saygı gösterirler, Yahudi ve Hıristiyanlara da saygı gösterirler ve ibadet yerlerinin korunması da İslami uygulamanın omurgasını oluşturur.

Allah'ın bu evrene gönderdiği en asil ruhlardan bazıları Filistin topraklarında gömülüdür. Filistin'de İbrahim Aleyhi Selam, Yakub Aleyhim Selam, İshak (as)'ın da aralarında bulunduğu pek çok peygamberin mezarı bulunmaktadır, bazı müfessirlere göre Allah'ın peygamberlerinden 100'e yakın peygamberin mezarı bulunmaktadır. Filistin'de ayrıca Ubâde ibn el Samit, Şeddad ibn Evs ibn Sabit el Ensari ve Temim el Dari gibi Peygamberimizin en yakın sahabelerinden bazılarının mezarları da bulunmaktadır.

Yermük savaşından sonra Ebu Ubeyde Emir ibn Cerrah liderliğindeki Müslüman kuvvetleri Kudüs şehrini kuşattı. Yerel halk, İslam Halifesi Ömer bin Hadab'ın gelmesi şartıyla teslim olmayı kabul etti. Halife Hz. Ömer Bin Hadab, MS 637 yılında Filistin'e giderek şehrin anahtarlarını resmen ele geçirdi. Geldiğinde, Kudüs halkıyla, binlerce yıldır girişine izin verilmeyen Yahudilere üç dine de açık olan kapıları açan ünlü barış anlaşmasını imzaladı.

1967 yılında Filistin topraklarında İsrail adı verilen Yahudi devletinin kuruluşu başladı. Bu süreçte, Yahudilerin Filistin toplumunun arkasında olduğu komplo ve toprakların işgaliyle birlikte, burada ayrım gözetmeksizin halk katliamları yaşandı. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve gençler ayrımı yapmadan birçok masum insan hayatını kaybetti. İsrail'in elinde ölen birinin cenazesi için Filistin halkının yas tutmadığı bir gün geçmiyor. Filistinli bir çocuk şöyle diyor: “Biz Filistin toplumuyuz, günde altı vakit namaz kılıyoruz. Beş farz namazı kılıyor ve cenaze namazı da ekliyoruz”.

İsrail'in bugüne kadar güç ve ekonomik olarak büyümesine yardımcı olan şey, Hıristiyan ülkelerin çoğunun inandığı Siyonizm düşüncesidir. Filistinliler sadece işgal ettikleri topraklar için savaşmıyorlar, aynı zamanda dini bir davayı temsil ediyorlar ve bu, Yahudi Devleti'nin veya İsrail'in varlığını korumanın kutsal olduğunu inanlara karşı savaşıyorlar. Joe Biden'ın İsrail ziyaretinde dile getirdiği gibi, "İsrail olmasaydı, bir İsrail icat etmek zorunda kalırdık." Ayrıca, dünya medyasının etkisini büyük ölçüde kontrol ettikleri ve ekonomik güçlerini artırdıkları iddiaları da bulunmaktadır; hatta bazıları ABD'yi gizlice kontrol ettiklerini öne sürmektedir. İslam ve Arap ülkelerinin, Şii gruplar dışında, genellikle kınama ve eleştiri dışında daha fazla adım atmamış olduğu bir gerçektir. Dünya üzerinde güç oyunlarına sahip gruplar bulunsa da, Müslümanlar, çağrı yapan tek hükümet ve iki ülke ile iş birliği yaparak bu durumu değiştirmeye kadar mevcut durumu değiştirmeyecekler.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşmasında "Kudüs'ü kaybedersek Mekke'yi, Medine'yi, İstanbul'u, Kahire'yi savunamayız" demişti. Bu açıklama, Kudüs'ü savunmadığımız takdirde Kudüs'ün İslam açısından öneminin kelimelerle sınırlı kalacağı anlamına gelmektedir. Bugün Kudüs'ü zorla ele geçirmeye cüret eden bir kişi, yarın Kabe'yi aynı şekilde ele geçirmeye cüret edebilir, bu da şaşırtıcı olmayacaktır. Mescid-i Aksa ve Haram Allah'ın evleridir. İnsanlar nasıl yeryüzünün temsilcileriyse, Müslümanlar da Allah evinin temsilcileridir. Bu duruşun bir örneği, Fil Suresi'nde ayrıntılı olarak anlatılan Kabe'yi yok etmeye yönelik Ebrehe'nin hikayesidir. Peygamber'in dedesi Abdul Muttalib, Ebrehe'ye şu cevabı verdi: “Benim sahip olduğum deveyi bana ver. Kabe, Allah'ın evi ve Allah senden ve senin kötü niyetlerinden koruyacaktır”.

Mevlana Hazretlerinin dediği gibi, "Bazen bitmek bilmeyen dertler yağmur olup üzerine yağar. ama unutma ki o rengârenk gökkuşağı yağmurdan sonra çıkar”. Filistin mücadelesi de zorluklarla dolu olsa da, umutsuzluğa kapılmadan mücadeleye devam etmek gerektiğini hatırlatır.

Nasıl ki; Hz Yusuf’u kuyudan alıp, Mısır'a Sultan, Hz Musa’yı Firavun'un sarayında yetiştiren, Hz Yunus (as)´ı balığın karnından çıkaran rabbim inşaallah Filistin'deki zorluklara barış ve adalet getirir.

Unutmayalım ki; karanlıklardan aydınlıklara çıkaracak tek güç, Allah´tır.

Unutma. “Her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Her kışın baharı vardır”.

Gergin uykulardan, kör gecelerden bir sabah gelecek, kardan aydınlık sonra düğüm düğüm bilmecelerden bir sabah gelecek, kardan aydınlık

 

Hep beraber aydınlık yarınlara inşaallah...

 

Maxey Qudus uga dhigantahey Caalamka Islaamka

 

 01.11.2023

 Kayseri


Qudus waxay muslimiinta ugu taal meel muhiim ah, waxaa ku yaala Masjid-al-Aqsa oo ah mid kamid ah 3 masaajid ee barakeysan kaasoo ku suntan qibladii muslimiinta kahor masjidka Xaramka. Muslimiinta reer Filistiin ee u dagaalamaya Qudus kaliya lama dagaalamayaan gumaysi, mana raadinayaan waddaniyad ama ujeeddooyin maaddi ah taas badelkeed waxey naftooda u hurayaan mabda’ ıyo caqiido ay aaminsanyihiin iyo Jacaylka magaalada Barakaysan taas oo muqadas u ah Muslimiinta. Muslimiintu way ixtiraamaan dhammaan Anbiyada ilaahey soo direy, sidoo kale way xushmeeyaan Yuhuuda iyo Kiristaanka taas si lamid ah ilaalinta meelaha la ciseeyo ayaa iyaguna laf-dhabar u ah hab-dhaqanka Islaamka.

Dhulka Filistiin waxaa ku aasan qaar ka mid ah nafaha ugu sharafta badan ee koonkaan ilaahey usoo direy. Qabriyada nabiyaal badan baa ku jira Filistiin, oo ay ka mid yihiin Ibraahim Calayhi Salaam, Yacquub Calayhis Salaam, Isxaaq [csw], sida ay qabaan mufasiriinta qaar waxaa ku aasan ku dhawaad 100 kamid ah anbiyada ilaahey. Falastiin waxaa  sidoo kale ku yaala qubuurta  qaar ka mid ah saxaabadii ugu dhawaa Nabiga SCW sida Ubada ibn al Saamit, Shaddad ibn Aws ibn Thabit al Ansari iyo Tamim al Dari.

Dagaalkii Yarmuuk ka dib ciidamadii Muslimiinta ee uu hoggaaminayey Abuu Cubeydah caamir ibnu Jarrah waxay hareereeyeen magaalada Qudus. Dadka deegaanka waxay ogolaadeen inay isdhiibaan shuruud ah in Khaliifka islaamka Cumar bin Khaddaab uu yimaado. Amiirul Muminiin Cumar Bin Khadaab waxa uu u safray falastiin waxa uuna si rasmi ah u qaatay furayaasha magaalada 637-dii AD. Markii uu yimid, waxaaa hana qaadey heshiiskii nabadeed ee caanka ahaa ee uu la galay dadka magaalada Qudduuska ah, Taasi waxay albaabada u furtay Yuhuuda oo kumanaan sano loo diiday inay galaan ay markii ugu horeysay ay galeen Qudus oo ay Muslimiintu maamulaan run ahaantii waxay noqotay magaalo u furan dhammaan saddexda diimood.

Sanadku markuu ahaa1967 waxaa dhulka filistiin laga bilaabey aas aasida dawladda yahuudi ah oo loogu magac darey Israil, marka laga soo tago dhagarta iyo qabsashada dhul ee yahuuddu la daba taagantahey bulshada reer Filistiin waxaa intaas usii dheeraa xasuuq aan kala sooc laheyn oo lagu haayo dadka halkaas ku dhaqan ayada oo aan loo kala sooceyn caruur, dumar, waayeel iyo dhalinyaro. Majirto maalin aysan dadka reer Filistiin oogin janaaso qof sababsadey gacanta Israil. Midkamid ah caruurta reer Filistiin ayaa hadalkiisa waxaa kamid ahaa “ Hadaa nahey bulshada reer Filistiin maalintii waxaan tukanaa 6 salaadood, Shanta waajibka ah iyo Janaaso”.

Israail ilaa iyo maanta waxyaabaha ka caawiyey iney awood iyo dhaqaale ahaan kobacdo, gumaadka ay ku hayso dadka reer Filistiinna laga hadli waayo waxaa kamid ah fikrada Zionisimka kaas oo ay aaminsanyihiin inta Dawladaha Christanka marka laga soo tago qolo yar oo Chatolic ah sida Italy, Columbia, South Africa iyo dawlada reer yurub oo aan tabar badan laheyn.

Reer Filistiin u diriri mayaan kaliya dhulkooda oo xoog lagu haysto ee waxey matalayaan qadiyad diimeed waxa kasoo horjeedana waa qadiyad diin salka ku haysa oo leh waxaa muqadas ah in la ilaaliyo jiritaanka Dawlada Yahuudi ah ama Israil.  Joe Biden oo Israel yimid wuxuu leeyahey “Hadii aysan Israel jirin xitaa waxaan khasab nagu ah inaan Israel abuurno. Waxey horey gacanta ugu hayeen Mediaha caalamka intiisa badan waxey hada sidoo kale gacanta ku hayaan dhaqaalaha caalamka waxaa la dhihi karaa si qarsoon ayeyba Mareykanka la sheegayo gacanta ugu hayaan. Wadamada Islaamka iyo Kuwa Carabta cambaareyn iyo dhaleecayn mooyee hadalka kama soo yeerayo marka laga soo tago kooxaha Shiicada ah.  Waxaa jira kooxo meel u fadhiya si ay caalamka ciyaar maskaxeed ugu maamulaan balse Muslimiintu ilaa ay fahmaan oo is garabsadaan hal dawlad iyo laba wadan oo baaq direy waxba ka badali maayaan xaaladaha taagan.

Madaxwaynaha Turkiga Recep Teyyib Erdogan ayaa midkamid ah khudbadiisa ka yiri “Hadaa aan lumino Qudus ma difaaci karno Mekka, Mediina, Istanbul, Qahira”. Hadalkaan oo micnihiisu yahey in hadii aan difaaci wayno Qudus ay hadal afka aan dhaafsiisneyn noqon doonto haybadda Islaamka. Ninka ku dhiiraday maanta xoog ku qaato Qudus beri layaab maahan inuu ku dhiirado inuu xoog ku qaato kacbada. Masjidul Aqsaa iyo Xaramku waa guryaha ilaahey muslimiintuna wakiil ayey alle uga yihiin sida makhluuquba dhulka wakiil uga yahey, alle SW wuu ilaalinayaa balse muslimiinta ayaa lagu imtixaanayaa, taas waxaa tusaale noogu filan qisadii Abraha kaas oo kusoo duuley Kacbada siu u u dumiyo, qisada oo si qoto dheer ay uga warameyso Suuratul Fiil. Nebiga SC awoowgiis Cabdul Mudalibu ayaa Abraha ugu jawaabey “Aniga geelayga isii Kacbadu waa guri allah, allah asaga  ayaa kaa dhacsanaya”. 

 

Habeenkasta oo Mugdi ah Subax ayaa ka dambeysa, Ilaahey idankiis Bulshada reer Filistiin way ka bixi doonaan dhibka wayna heli doonaan cadaalad…

 

ولنا في الحلال لقاء (And We Have A Meeting in Halal)

And We Have A Meeting in Halal Ahmed Atta “And We Have A Meeting in Halal” is a profound novel by Ahmed Atta that explores the emotional a...